Hayley ve Lewis Trow, altı yaşındaki kızları Nyla ile birlikte dünya turuna çıkarak yaşamlarında büyük bir değişim deneyimlediler. Birleşik Krallık’tan yola çıkan aile, seyahatlerinin evde kalmaktan daha az maliyetli olduğunu keşfetti. Bu yazıda, ailelerinin macerasını, seyahatlerinin maliyetini ve bu süreçte karşılaştıkları zorlukları detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.
Hayley ve Lewis, 2022 yılındaki Avustralya tatillerinden sonra seyahat etme isteği duymaya başladılar. Geçmişteki yaşamları, ofiste geçirdikleri uzun saatler ve yoğun iş programları ile doluydu. Hayley, IT alanında çalışırken Lewis de benzer bir kariyere sahipti. Ancak ikisi de hayatlarının bu yönünden sıkılmaya başlamışlardı. Hayley, “Yıllarca kariyer basamaklarını tırmandık ama artık tatil için yaşadığımızı fark ettik,” diyerek hissettiği sıkıntıyı dile getirdi. İkili, daha fazla zaman geçirmek, macera yaşamak ve kızları için daha fazla özgürlük arayışı içinde olduklarını ifade etti.
Aile, seyahat öncesinde harcamalarını gözden geçirerek ciddi bir bütçeleme sürecine girdi. Başlangıçta, evdeki yaşam masraflarının ortalama 4,000-5,000 £ (yaklaşık 4,600-5,800 $) arasında olduğunu fark ettiler. Ancak seyahat bütçeleri aylık 2,000-3,000 £ (yaklaşık 2,300-3,500 $) olarak belirlendi. Bu, evdeki harcamalarına göre %50’lik bir tasarruf sağladı. Hayley ve Lewis, seyahati planlarken sadece bütçelerini düşünmediler; aynı zamanda aile bağlarını güçlendirme ve birlikte unutulmaz anlar yaratma arzusuyla yola çıktılar. 2022 yılındaki Avustralya tatili, bu kararın temelini oluşturdu. Hayley, “Bu karar, hayatımızda verdiğimiz en iyi karardı,” ifadesini kullandı.
Seyahat sürecinde karşılaştıkları zorlukları da göz ardı etmediler. Aile, arkadaşları ve akrabaları tarafından bu alışılmadık karar için endişe ile karşılandıklarını belirtti. Ancak bu durumu aşmak için, seyahatin avantajlarını ve aile olarak birlikte geçirdikleri anların değerini vurguladılar. Kızları Nyla’nın eğitimine büyük önem verdiler. Okuldan izin almak zorunda kaldıklarında, okul yönetimi ile iyi bir iletişim kurarak destek aldılar. Nyla, seyahatleri sırasında çevrimiçi eğitim alarak Birleşik Krallık müfredatına uygun bir eğitim almaya devam etti. Ayrıca, Bali’deki çok kültürlü bir okula geçici olarak kaydoldu. Bu süreçte, eğitimine olan bağlılıklarını sürdürerek seyahatlerini daha anlamlı hale getirdiler.
Aile, seyahatlerine Disneyland Paris’te Nyla’nın doğum gününü kutlayarak başladı. Ardından, dört hafta boyunca İtalya’yı gezdiler. Hayley, “Okul koşuşturması ile gece geç saatlerdeki iş e-postalarını dengelemekten çok daha fazla keyif alıyoruz,” dedi. Seyahat sürecinde, her anın değerini bilerek geçiriyorlar. Hayley, “Altı yaşındaki Nyla, hala bizimle her saniyeyi geçirmek istiyor ve bunun sonsuza dek sürmeyeceğini biliyoruz,” diyerek hissettiklerini dile getirdi.
Hayley ve Lewis’in seyahatleri, sadece yeni yerler keşfetmekle kalmadı; aynı zamanda aile olarak birlikte zaman geçirmenin değerini anlama fırsatı sundu. Bali’de kaldıkları süre boyunca, kültürel farklılıkları deneyimlediler ve tarihi yerleri kızlarıyla birlikte ziyaret etmenin tadını çıkardılar. Hayley, “Gördüğümüz yerler karşısında hayranlık içinde kaldık. Kızımızın gözünden dünyayı görmek, her şeyi daha da özel kılıyor,” dedi. Bu deneyimler, aile olarak birbirlerine daha yakın olmalarını sağladı.
Ailece seyahat etmek, Hayley ve Lewis için sadece bir macera değil, aynı zamanda aile bağlarını güçlendiren bir deneyim oldu. Onlar, bu yolculuk sayesinde birbirlerine daha yakın olduklarını ve birlikte daha fazla anı biriktirdiklerini düşünüyorlar. Gelecekte ne olacağını kimse bilemez ama bu aile, anın tadını çıkarmaya ve hayatın sunduğu fırsatları değerlendirmeye kararlı görünüyor.
Ancak seyahat etmeye karar vermek, sadece güzel anılar biriktirmekle kalmaz; aynı zamanda bazı zorluklarla da yüzleşmeyi gerektirir. Hayley, sürekli birlikte olmanın büyük bir ayar gerektirdiğini belirterek, “Zaman zaman sinirlenmeler yaşanıyor. Ancak bu, eski hayatımızdaki yoğunluktan çok daha iyi,” diye ekledi. Seyahatlerinin getirdiği kaosun, eski hayatlarının karmaşasına göre çok daha eğlenceli olduğunu düşündüklerini belirttiler.
Bunun yanı sıra, farklı kültürler ve yaşam tarzları ile tanışmanın da avantajları bulunuyor. Aile, Bali’de yerel halkla etkileşimde bulunarak, farklı gelenekler ve yaşam tarzları hakkında bilgi edindi. Hayley, bu deneyimlerin onları daha bilinçli bireyler haline getirdiğini ifade etti. “Dünyayı farklı bir perspektiften görmek, sadece seyahat etmekle ilgili değil; aynı zamanda kendinizi tanıma yolculuğu,” dedi.
Hayley ve Lewis, bu yolculuk sırasında yaşadıkları deneyimlerin, sadece kendileri için değil, Nyla için de değerli olduğunu vurguladılar. Kızları, dünyanın farklı köşelerini gezerek, farklı kültürleri tanıma fırsatı buldu. Bu süreçte, Hayley ve Lewis, Nyla’nın sosyal becerilerinin geliştiğini ve farklı ortamlara uyum sağlama yeteneğinin arttığını gözlemlediler. Bu tür deneyimlerin, çocukların gelişimine katkı sağladığı bilinen bir gerçektir.
Sonuç olarak, Hayley ve Lewis Trow’un hikayesi, ailelerin seyahat etmenin sadece bir lüks olmadığını, aynı zamanda hayatı dolu dolu yaşamak için bir fırsat olduğunu gösteriyor. Bu tür maceralar, aile bağlarını güçlendirmek ve unutulmaz anılar biriktirmek için harika bir yol olabilir. Hayley ve Lewis, yaşadıkları bu deneyimlerin sadece kendileri için değil, aynı zamanda Nyla için de büyük bir fırsat olduğunu belirtiyor. Seyahat etmek, sadece yeni yerler görmek değil; aynı zamanda aile olarak birlikte kalmanın, paylaşmanın ve büyümenin bir yolu.
https://shorturl.fm/LZaTF
https://shorturl.fm/YeUBu